Konstantinopolis Forumları


25 Mart 1962 Pazar, Çapa…

Dün, Yeni Roma İmparatorluk Yolu’nun bir bölümünü oluşturan Divanyolu, Yeniçeriler ve Ordu Caddeleri üzerinde dolaşarak, tarihte 1600 yıl geriye, Konstantinopolis’e kadar hayali bir yolculuk yapmıştım.

Akşam yemeğinden sonra çinileriyle ünlü okul kütüphanesine inerek Roma, Doğu ve Batı Roma tarihleriyle ilgili oldukça ayrıntılı bir araştırma yaptım.

İstanbul Doğu Roma’dır, bir başka deyişle İstanbul Roma İmparatorluğu’nun devamı olup, küresel bir şehirdir. İstanbul Çapa Öğretmen Okulu’nda eğitim gördüğüm yıllarda bu sonuca ulaşmıştım.

Üç yıl eğitim göreceğim İstanbul’la bütünleşmem için bu gerekliydi.

Konstantinopolis, Bizans adındaki bir şehir devletinin yapısı üzerinde, Büyük Konstantin tarafından Yeni Roma adıyla kurulmuştu.

İmparatorluğun değişen dünya koşullarına ayak uydurması ve Paganizme karşı gün geçtikçe güçlenen Hristiyanlığın yanında yer alması gerektiğini düşünen kurucu Konstantin burada Doğu Roma İmparatorluğu’nu yaratmıştı.

Konstantin’in üst ölçekte aldığı tüm kararlar, Yeni Roma adını verdiği yeni başkent Konstantinopolis, yer seçiminden inşasına kadar her alanında kendini göstermişti.

Kentin fiziksel yapısı ise, uzun vadede, bütünüyle Hristiyan bir başkent görünümüne ulaşacak biçimde kurgulanmıştı.

Konstantin’in çizdiği kent taslağının, anıtsal yapılarla doldurulmasıyla, 6. yüzyılda Konstantinopolis Hristiyan başkent görünümüne kavuşmuştu.

Konstantin’in ve ardıllarının yaptığı yerleşim kurgusu 15. yüzyıla gelinceye dek, kent dokusunda belirleyici etkenlerden biri olmaya devam etmişti.

Kent dokusunda birinci öncelik İmparator Yolu ile bu yol üzerinde yaşayan meydanlar olarak kurulan forumlara verilmişti.

Regia adıyla bilinen İmparatorluk Yolu, revaklı gösterişli bir yoldu. Bu yüzden “Regia Stoası” diye anıldığı da olurdu. Halk tarafınsan ise anayol anlamında ”Mese” olarak adlandırılıyordu. Günümüzdeki Aksaray’dan sonra Y şeklinde ikiye ayrılarak, kuzeye doğru Edirnekapı’ya, güneyden ise Altın Kapı’ ya ulaşırdı.

İmparatorluk Yolu şehrin ve imparatorluğun yönetim mekanizmalarının bir arada bulunduğu Ayasofya Meydanı yakınlarından başlıyordu.

Roma forumları imparatorluğun kendini temsilinde önemli bir yere sahip olan, ticari işlevinin yanı sıra kentsel törenlerde kullanılan alanlardı.

Konstantin Forumu Çemberlitaş İstanbul

Kamusal hayatın merkezinde yer alan forumlar kentin siyasi, adli ve ticari işlevli meydanları olarak varlığını sürdürmüştü.

Halkın keyifle gezinti yapabildiği, dinsel törenlerin ve şenliklerin, siyasal tartışmaların ve kamu duyuruları da yapılabildiği çok özel alanlardı forumlar.

Roma Forumları ve dikilitaşları çoğunlukla imparatorlar adına inşa edilmişlerdi.

Hristiyanlığın yaygınlaştığı ve kurumsallaştığı yıllarda, Pagan Roma kentlerinin bu temel ögeleri, taşıdıkları imparator heykeli yerine Haç ya da Hristiyan azizlerinin heykelleri konulması suretiyle Hristiyan geleneğine entegre edilmişlerdi.

Konstantinopolis’te imparatorların kent meydanlarına diktirdiği bu anıtsal sütunlar topografik nirengi noktalarıydı.

İmparatorluk güzergâhının çok uzaktan bile belirlenmesini sağlarlardı.

Osmanlı yönetimi forumları boş alanlar olarak algılamış ve başta camiler olmak üzere yerleşim alanları olarak kullanmıştı.

Forumların kaybolmasından yüzyıllar sonra bile bu sütunlar tarihi açıdan yararlı olmuşlardır.

Bir cevap yazın