Öyle sanıyorum ki, benim de gece uykularımı bölen, bağırsaklarımızdaki gaz sıkışması ve kabızlık önemli sorunlarımızdan biridir. Glutenli yiyecekler sonrasında ortaya çıkan ”Çölyak Hastalığı” kabızlık sorunun en önemli nedenidir.
79 yaşına girdiğim bu günlerde gaz sıkışması ve kabızlık üzerinde araştırma yaparken, Cuma günleri yayınlanan ”Oksijen” gazetesinde, bağırsak sağlığı üzerine yayınlanan bazı makaleler dikkatimi çekti
Son demlerimizi sağlıklı geçirebilmek için de bedenimizi ve bağırsak sistemimizi yöneten beyinlerimizi tanımamız gereğine inandım. Bulgularımı paylaşmayı da kendime görev edindim.
Bizler, yani insanlar ‘’Biyolojik Bir Servet’in’’ mirasçılarıyız. Bize miras bırakılan muhteşem bir bedenimiz harika bir beynimiz var. Aslına bakarsanız, üç ayrı evrim basamağından devraldığımız ve birlikte hareket eden üç ayrı beynimiz var.
Kafatasımızın içinde üç ayrı evrim basamağından miras olarak devraldığımız beyinlerimizden ilki ‘’Fiziksel Beyin’’ dir. Diğerleri de ‘’Duygusal’’ ve ‘’Zihinsel’’ beyinlerdir.
Kafatasımızın içi her zaman karanlık; nemli, biraz tuzlu ve ortalama sıcaklığı 37 santigrat derecedir. İçinde bulunan fiziksel beynimiz, gerçek anlamda sağır, dilsiz ve kördür. Koku almanın dışında, içinde yaşadığımız doğal ve sosyal çevre ile doğrudan hiçbir bağlantısı yoktur.
İçinde yaşadığımız doğal ve sosyal çevre ile aracısız hiçbir bağı, bağlantısı olmayan Fiziksel beynimiz, yalnız ‘’yaşam tarzımız aracılığı ile bedenimizin ilettiği’’ mesajları algılar.
Hareketsizliği kıtlık, kuraklık ya da kara kış olarak algılarken, sabah yürüyüşleri ve ”Oksijen ile” anlamında kullanılan aerobik ise bahar olarak algılanır.
Kafatasımızdaki uyum içinde çalışan üç ayrı beyine ek olarak, bilim adamlarınca, mide ve bağırsaklardaki 4. bir beyin üzerinde çalışılmaktadır.
Nörologlar, bağırsakların merkez sinir sistemiyle ilişkisini sağlayan sinir sistemine “Enterik Sinir Sistemi” diyorlar Enterik Sinir Sisteminde yaklaşık 500 milyon nöron bulunmaktadır.
Enterik sinir sistemi, kafatasımızdaki diğer beyinler gibi, bedenimiz ve ruhsal dengemiz üzerinde etkili olan, dördüncü beyin olarak kabul edilen bir sistemdir.
Enterik Sinir Sistemi, bazı nöroloğlara göre bağımsız çalışabildiği gibi, fiziksel beynimize gönderdiği sinyallerle davranışlarımız üzerinde etkili olur. Enterik Sinir Sisteminin başlangıcı yemek borusu, bitişi anüstür.
Duygularımızın büyük bir kısmı Enterik Sinir Sisteminden etkilenir. Sistemi sinir ağı içinde bulunan 30 farklı nörotransmitter, sinir hücrelerindeki bilgi akışını sağlayan küçük kimyasal iletkenlerdir.
Özellikle Beyin ve Sinir sistemi için önemli olan bir çok ruhsal hastalığın nedeni olarak görülmektedirler. Mutluluk hormonu olarak bilinen serotoninin yüzde 90’ı sindirim sisteminde bulunmaktadır.
Özellikle Fiziksel Beynimiz; öncelikle sabah yürüyüşlerinin sonra da hareketsizliği, gerginlikleri, doğanın acımasız karakışlarını, savanada gezinirken aniden karşımıza çıkan bir kaplanla karşılaşma olaylarına nasıl tepki vermektedir. Çağımızın modern ile Depresyonu, içinde yaşadığımız doğal ve sosyal çevre ile nasıl ilişkilendireceğiz? Sorularına yanıt bulmamız gerekiyor.