Sağlık; gerçek anlamda sağır, dilsiz ve kör olan fiziksel beynimizin; bedenimizi içinde yaşadığımızı sandığı doğal çevreye mükemmel bir şekilde adapte etmesidir. Bu adaptasyon işlemini ise çevresinden aldığı sinyallere göre gerçekleştirir. İlkel beyin olarak da adlandırılan fiziksel beynimize gönderilecek olan sinyalleri de biz ya da siz belirlersiniz.
Bilimsel araştırmalar, ilk yaşam belirtilerinin üç buçuk milyar yıl önce algler, mayalar ve bakterilerle başladığını gösteriyor. Bizler sonra geldiğimize göre, bu başlangıç bizim de başlangıcımız olmalıdır. Böylelikle, soyağacımızın üç buçuk milyar yıl öncesine uzandığını söyleyebiliriz.
Darwin’e göre, soyağacımızı oluşturan üç buçuk yıllık sürenin her saniyesi, evrimle, geçmişten bize miras olarak devredilen bedenimiz ile fiziksel beynimizin kusursuz hale getirilmesi için harcandı.
İlk atalarımız olan bakteriler ilk başlangıcı yaptılar. Metabolik çarkımızın yarısına yakın kısmı, milyonlarca yıldır kusursuz saatler gibi çalışan bakterilerdir.
Tek hücreli mikroorganizma gurubunu oluşturan bakteriler, canlı çeşitliliğine, neredeyse sonsuz denilebilecek bir oranda katkıda bulunuyorlar. Yeryüzünde yaşamın sürekliliği için çok önemli birçok biyokimyasal olayın gerçekleşmesini sağlıyorlar.
Bakteriler, canlılar âleminde “Prokaryotlar” olarak adlandırılıyor. Bütün canlıların yaşamsal işlevlerinin birçoğu, bu prokaryotik hücrelerin etkinliklerine bağlı olarak gerçekleşiyor.
Tek hücreli olan bakteriler, bir şekilde vücudumuza girmeden önce, kesintisiz sürdürdükleri mücadelelerinde kendileri için savaştılar. Sonra, her nasılsa organize olan hücre ve bakteriler işbirliği içinde çalışmaya başladılar.
Oluşturdukları basit organizmalar, hücreden hücreye doğrudan ulaşan kimyasal sızıntılarla İLETİŞİM kurdular. Bu iletişimler yardımıyla kurulan işbirliği ve organizasyonların bireysel çalışma ve mücadeleden daha üstün olduğunu her nasılsa hissettiler. Daha büyük organizasyonlar oluşturmanın kapılarını açtılar ve aralarında mükemmel İLETİŞİM ağları kurdular.
En ilkel duyumuz olan koku almanın kökeninde de aynı yöntem uygulanmaktadır. İLETİŞİM… Sabahları, eşinizin ya da annenizin mutfakta hazırladığı kızarmış ekmek ve mis gibi kahve kokusunun bütün bedenimizi uyandırması mükemmel bir iletişimin sonucudur.
Mükemmel iletişimi sağlayan koku alma duyumuzun etkili bir biçimde çalışması güne hazırlığımızın ilk aşamasını oluşturmaktadır.
İLETİŞİM her şeydir…
Solucandan insana kadar bütün ileri organizmalar, işbirliği içinde çalışan çoklu hücre sistemlerine sahiptir. Bütün, kendisini oluşturan parçalardan daha büyüktür ve oluşturacakları organizasyonlar da bireylerden daha başarılıdır.
Çoklu hücre sistemlerinin oluşturdukları organizasyonların bireylere göre daha başarılı olmasının sırrı ise İletişimde yatar. İletişimin başarılı sonuçlarını günlük yaşamda da, internet uygulamalarında görmekteyiz.